Skip to main content

Your web browser is out of date. Please update it for greater security, speed and the best experience on this site.

Choose a different browser

Beyaz Perde Bilimi Gerçek Oluyor

09 Jan 2016 by iopp

Bu yıl Oscar töreninde bilim temalı filmlerin büyük etki bırakmaları ile bilim kurguyu bilim olgusuna dönüştürmeye yardımcı olan araştırmayı incelemekteyiz.

Bazıları için, 2015 yılı film endüstrisi üzerinde bilimin kalıcı bir etki yarattığı yıl olarak görülecektir.

Eddie Redmayne'nin Professor Stephen Hawking – The Theory of Everything (Her Şeyin Teorisi) tarifi hem Oscar hem de BAFTA törenlerinde bir çok ödül kazandı, bunun yanı sıra Alan Turing'in biyografi filmi olan The Imitation Game (Yapay Oyun) benzer şekilde başarılı idi.

Christopher Nolan ve görsel efekt ekibinin çalışmaları, bilimkurgu epikleri olan, Yıldızlararası gibi, galaksiler arası uzay yolculuğunu başka bir seviyeye taşıyarak uzun süre hafızalarda kalacak. Ayrıca Classical and Quantum Gravity dergisinde filmin görsel efekt ekibi tarafından makale yayınlamasına yol açan bazı yeni bilimleri meydana çıkarması ile hatırlanacaktır.

Filmin ikonik görüntülerini oluşturmak için, süper kütleli kara delik Gargantua gibi, takım tarafından kullanılan bilgisayar kodları kara deliklerin güçlü, ışığın kırılması etkilerine yeni ışıklar tuttu ve yeni buluşlara neden olan film yapma konusunda ilk örneklerden biriydi.

Teknoloji hızla ilerlerken, günlük hayatımızda gördüğümüz bilim beyazperdeye yansıtılan bilim kurguya yetişmeye başlamıştır.

Şimdi görüyorsunuz, şimdi görmüyorsunuz

Belki de teknolojinin en çok beklenen parçası elektromanyetik dalgalardan bir dizi nesnenin gizlenmesi yolunda istikrarlı ilerleme kaydeden fizikçiler gibi haber yayın organlarının hayal gücünü düzenli olarak yakalayan Harry Potter tarzı görünmezlik pelerinidir.

Karakteristik olarak, metamalzemeler nesneleri görünmez kılmak için – akarsuda kaya etrafında akan su gibi – nesne etrafında yol gösterici yollar olarak öne sürülmüştür. Ancak, New Journal of Physics dergisinde yayınlanan araştırma "plasmonik gizleme" ve "manto gizleme"nin alternatif olarak çalışabildiğini  göstermiştir. Her iki durumda da, bir malzeme nesneden seken elektromanyetik dalgalar gibi saçılma etkisi "iptal etmek" için kullanılır.

Nanotechnology dergisinde yayınlanan araştırmalar ayrıca ısının "serap etkisi" olarak bilinen bir şey aracılığıyla gizli nesneleri gizlemek için nasıl kullanıldığını göstermiştir. Bu yazıda, araştırmacılar karbon nanotüplerin nasıl yüksek derecelerde ısıtıldığını, çevreleyen bölgelerin nasıl ısındığını anlatmaktadır. Bu, dolayısıyla, nesneleri görünmez yapan ışık ışınlarının kırılmasına neden olur.

Yükseklikleri Ölçekleme

Çizgi roman süper kahramanı modern sinemanın başlıca ürünü haline gelmiştir ve karakterlerin çoğunun gerçek hayatta var olmasını hayal etmek zor olsa da, bazı bilim adamları bunun bir gün bir olasılık haline gelebileceğine inanmaktadır.

2007 yılında, Torino Politeknik Üniversitesinden Profesör Nicola Pugno, Journal of Physics: Condensed Matter adlı dergide yaklaşık 1 cm kalınlığında ipleri milyonlarca karbon nanotüpler ile dokuyarak gerçekçi bir şekilde "Örümcek Adam Kıyafetinin" nasıl üretilebileceğini açıklamştır.

Kertenkele ayaklarından esinlenerek, Profesör Pugno dokuma malzemesinden yapılmış çizme ve eldiven giyen bir kişinin güvenli bir şekilde duvara yapışabileceğini ve hatta tavanda asılı kalabileceğini hesaplamıştır. Profesör Pugno ayrıca karbon nanotüplerin tek ipliklerinin kullanıcılara tam Örümcek Adam deneyimini yaşatacak yapay örümcek ağlarının yapımında nasıl kullanılacağını anlatmıştır.

Tam bir Örümcek Adam kıyafeti uzun yıllar boyunca uzak olsa da, araştırmacılar  Smart Materials and Structures dergisinde sunulan geckodan esinlenmiş robot gibi doğadan esinlenerek duvarlara tırmanan araç üretmektedir.

Makinelerin Yükselişi

C-3PO ve R2-D2'dan Wall-E ve Johnny 5'e kadar robotlar sinema tarihi boyunca mevcut olmuştur. Hiçbiri Arnold Schwarzenegger'in canlandırdığı Terminatör kadar ikonik – ve ürpertici olmamıştır.

Terminatör robotu, 2011 yılında bulgularını Journal of Micromechanics and Microengineering dergisinde yayınlayan uluslararası araştırmacılar tarafından, çok daha küçük ölçekte, araştırılan "info-vision" kullanarak bireyleri bulma yeteneği ile karakterize edilmiştir.

Araştırmacılar kullanıcının görüş çizgisini tek bir piksele yansıtacak "kavram kanıtlama" bilgisayar donanımlı kontak lens sunmuştur. Cihazın göze güvenli bir şekilde nasıl takıldığını göstermiş ve kontak lensin yüzlerce piksel içermesi ile gözleri önünde e-postaları ve metin mesajlarını kolaylıkla okuyabileceğini ve hatta Terminatör filminde gördüğümüz gibi navigasyon sistemini kullanabileceğini önermiştir.

Araştırmacılar ayrıca, bir uzvu kesilmiş kişiler ve sakat bırakıcı rahatsızlığı olan kişiler tarafından kontrol edilebilecek bireysel robotik uzuvlar oluşturmak için aşama kaydetmektedir.

Robotlu uzuv fikri ilk olarak Luke Skywalker'ın Darth Vader tarafından kesilen kolunun yerine yerleştirilen robot el ile Star Wars Episode V: The Empire Strikes Back (Yıldız Savaşları: Bölüm V – İmparator) ile canlandırılmıştır. 1980 yılında filmin yayımlanmasından bu yana, teknoloji o kadar ilerledi ki farklı görevleri gerçekleştirmek için robot kol ile kontrol edebilen birçok hasta örneği mevcuttur.

2014 yılında Journal of Neural Engineering adlı dergide yayınlanan makale, örneğin, eskiden beri kuatripleji hastalığı olan bir kadının sadece kendi düşüncelerini kullanarak 10'dan fazla boyutta robot kolunu kullanma kabiliyetini anlatmaktadır. Bu hastanın farklı objeleri kavraması ve hareket ettirmesini ve bunun yanı sıra "çakma" ve "yaşasın" hareketlerini yapmasını sağlamıştır.

Gittiğimiz yerde yollara ihtiyacımız yok

Özellikle 2015 yılının Marty McFly'in Back to the Future II (Geleceğe Dönüş II) filminde zaman yolculuğu yaptığı yıl olması ile zaman yolculuğunu dikkate almadan bilim keşfi ve filmler tam olmaz.

Zaman yolculuğunun mümkün olup olmayacağı hakkında birçok tartışma olmasına rağmen, 2013 yılında Almanya'dan araştırmacılar böyle bir özelliğe izin verecek – Gödel'in evreni – evrenimizin teorik sürümünde zaman içinde yolculuk yapacak nesnelerin görsel temsillerini yaratmaya karar verdi.

New Journal of Physics, yazısında, araştırmacılar bu evrenin "kişinin kendi geçmişine akıllara durgunluk verecek yolculuğa çıkması" için olanak sağlayan kapalı zamansı eğrilerin (CTC) varlığını nasıl sağlayacağını açıklar. Görsellikler aşağıdaki videoda görülebilir özgü optik etkiler yaratmıştır.

Görselleştirmeler Geleceğe Dönüş serilerinde DeLorean'da seyahat eden Marty McFly ve Doc Brown'un konik görüntülerinden dağlar kadar farklı olup, yönetmenler genellikle filmlerde hayata bilimsel fikirler getirmek için yaratıcılık gerektiğini göstermektedir.

Son sahne…

Yukarıda tartışılan araştırma yerel sinemaya bir gezi yapma havasına soktuysa o zaman New Journal of Physics'den alınan bu makale en popüler olacak yaklaşan filmleri tahmin etmene yardımcı olacak.

Ağızdan ağza iletişim ve reklam bütçeleri ile ilgili bilgileri kullanarak araştırmacılar The Da Vinci Code (Da Vinci Şifresi), Pirates of the Caribbean: At World’s End (Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu), Spider-Man (Örümcek Adam) 3, Transformers ve Avatar dahil olmak üzere 25 farklı filmin gelirlerini tahmin etmeyi başardı.

Twitter'da @IOPPublishing'i takip ederek  ve #MovieScience kullanarak  tartışmaya katılın.

 

Bu makale IOP Publishing Üst Basın Sorumlusu, Michael Bishop, tarafından yazılmıştır. Daha fazla bilgi için: michael.bishop@iop.org

Share this